Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde 1995 yılında gözaltına alındıktan sonra hakkında bir daha haber alınamayan çoban Nezir Tekçi’nin (25) öldürüldüğü iddia edilen davanın tutuklu sanıkları Eskişehir’de yeniden yargılanmaya başlandı. Daha önce beraat eden ancak Anayasa Mahkemesi’nin kararının ardından hakim karşısına çıkan Emekli Albay Ali Osman Akın ve Yarbay Kemal Alkan, haklarındaki suçlamaları reddetti.
Yüksekova ilçesine bağlı Köycük köyünde yaşayan çoban Nezir Tekçi, 28 Nisan 1995’te Yukarı Ölçek mezrasında askerler tarafından gözaltına alındı; Kendisine bir daha ulaşılamadı. 1997 yılında babası Halit Tekçi’nin başvurusu üzerine askeri savcılığın başlattığı soruşturma takipsizlikle sonuçlandı. Yunus Şahin’in 1995 yılında Yüksekova’da zorunlu askerlik yaptığı sırada Nezir Tekçi’yi mayın patlaması sonucu öldüğünü gördüğünü söyleyen Yunus Şahin’in 2010 yılında yeniden soruşturma başlatılmıştı.
Soruşturma sonucunda emekli Albay Ali Osman Akın ve Yarbay Kemal Alkan hakkında “canavarca bir hisle veya eziyet ve baskıyla kasten öldürme” suçundan 2011 yılında hazırlanan iddianameyle Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. “. Güvenlik nedeniyle ilk duruşmanın ardından dosya Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Davanın son duruşması 11 Eylül 2015’te görüldü. Mahkeme, iddia edilen hatanın giderilmediği gerekçesiyle iki sanık hakkında beraat kararı verdi. Temyiz edilen beraat, Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından 27 Mart 2018’de onandı. AYM İHLALLERLE BİRİNCİ OLDU Tekçi ailesi, anayasaya aykırılık iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. AYM, 21 Mart 2023’te gündemine aldığı dosyayla ilgili olarak yeniden yargılama kararı verdi. Yargılamada önemli olan MEY isimli şahsın ifadesinin uygulanmaması, diğer askeri birliklerin yargılanmasıydı. Bölgenin tespit edilip kendilerine ait askerlerin ifadelerinin alınmadığı, keşif alanında bulunan bez parçası üzerinde Nezir’le ilgili olup olmadığının tespiti için isimli inceleme yapılmadığı, Silahların ilgili olduğu askerlerin keşif sahasındaki boş kovanlarla eşleştirilmemesi ve olayı gördüklerini söyleyen tanıklara Nezir’in nereye gömüldüğünün sorulmaması yargılama ihlali olarak sıralandı. Yeniden yargılama yapmanın usule ilişkin bir yararı vardır. Bu nedenle kararın bir örneğinin yeniden yargılanmak üzere Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmelidir.” Savunmasını yapan Osman Akın, “Nisan 1995’te yüzbaşı olarak taburla Yüksekova’ya gittim. Sonraki terfilerimi TSK’da uygulanan prosedüre göre yaptım. Olay sırasında bölük komutanı ben değildim. Hareket ve eğitim görevlisiydim. Herhangi bir yargılanma olayı olmadı. Nezir Tekçi’yi hiç görmedim, gözaltına alınmadık. Olay anında bölgede yoğun terör faaliyetleri vardı. Bu faaliyetlere karşı çalışmalarımızdan rahatsız olanlar bize iftira attılar. O dönemde bölgede terör nedeniyle boşaltılan köyler ve karakollar vardı. Bölgeden terör örgütüne katılanlar var. 13 Haziran 1996 ve 11 Temmuz 1996 tarihli ifadelerinde müşteki Halit Tekçi de oğlu Osman Tekçi’nin PKK’ya katıldığını ve daha sonra örgütten kaçtığını belirtmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin kararını kabul etmiyorum. Bu olayla ilgili daha önce yargılandım ve beraat ettim. Bu karar kesindir. Beraatimi talep ediyorum.”
Kemal Alkan ise suçlamaları reddederek yeniden beraatini istedi. Mahkeme heyeti ifadelerin ardından sanıklara ‘çıkış yasağı’ koyarak adli kontrol uygulanmasına karar verdi. Duruşma 9 Ekim’e ertelendi.
